Beyran Çorbası

   Gaziantep’in soğuk sabahlarında dumanı tüten bir kase beyran çorbası, sadece bir çorba değil, adeta bir enerji ve lezzet şölenidir. Şehrin simgelerinden biri haline gelen bu özel tat, yüzyıllardır aynı özenle hazırlanır. Önden haşlanmış et, pirinç, sarımsak ve bol acı biberin mükemmel uyumu, sabahın erken saatlerinde hem mideyi hem ruhu ısıtır. Üzerine gezdirilen kızgın tereyağıyla çıkan o nefis koku, insanı daha ilk kaşıkta mest eder. Gaziantepliler için beyran, güne güçlü bir başlangıcın vazgeçilmezidir; misafirler içinse bu şehrin mutfak kültürünün derinliğini gösteren en etkileyici lezzetlerden biridir. Bir kez tadan, bu eşsiz çorbanın sadece karın değil, gönül doyuran bir miras olduğunu anlar.

• 750 gr kuzu kol,


• 250gr kuzu gerdan,


• 2 adet kuru soğan (küçük boy)


• 2,5 litre su, (eti haşlamak için)


• Yarım su bardağı baldo pirinç


• 1 tatlı kaşığı sarımsak,


• Yarım limon suyu,


• Tuz,


• 10 su bardağı et suyu


• 1 yemek kaşığı tereyağı,


• 1 yemek kaşığı pul biber,

1. Kuzu kol ve gerdanı tencereye al, üzerine 2,5 litre suyu ve soyulmuş küçük soğanları ekle. Et yumuşayana kadar (yaklaşık 1,5 saat) haşla. Ardından eti çıkarıp didikle, kemik ve soğanları ayır.


2. Ayrı bir tencerede pirinci az tuzlu suda yumuşayana kadar haşla, süz ve kenara al.


3. Haşlama suyunu süz, içinden 10 su bardağı kadarını kullanacaksın. Bu su çorbanın asıl lezzetini verir.


4. Küçük bir tavada tereyağını erit, pul biberi ekle ve kokusu çıkana kadar hafifçe kavur (yakma).


5. Servis yapılacak küçük tencerelerde (veya bir büyük tencerede): Didiklenmiş etten bir porsiyon koy. Üzerine bir kaşık haşlanmış pirinç ekle. Sarımsak, limon suyu ve tuzu ilave et. Üzerine kaynar et suyunu dök. En son hazırladığın tereyağlı biber sosunu gezdir.


6. Beyran çok sıcak servis edilir; yanında taze ekmek ve limon dilimleriyle sunulursa lezzeti tamamlanır.